Arakan’da yaşanan katliamların arkasında da tıpkı Filistin’de olduğu gibi İngiliz emperyalizminin olduğu belirtildi. Arakan sultanlığı yıkıldıktan sonra, sürdürülen İslam düşmanı politikalarla Müslümanlar hızla asimile edilmeye çalışıldı.
İngiliz kontrollü katliamlarla Arakan’da İslamın izleri siliniyor. 200 yıllık soykırım hikayesi BM’nin kontrolü altında tamamlanmak üzere. Bölgede yaşayan 4,5 milyon Arakanlı Müslümandan 200 bini çocuk 300 bin kişi kaldı. Budist rahipler ulaslararası camianın gözü önünde katliamlarını pervasızca sürdürüyorlar.
BİR MEDENİYET YOK EDİLİYOR
Hüdayi Vakfı İnsani Yardımdan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serdar Eryılmaz, bölgede insani yardımın yanı sıra, İslami kimliği ayakta tutacak hizmetlere ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Arakan’da sorunun Müslümanların yok edilerek çözülmek istendiğini belirten Eryılmaz, “Türkiye’den giden sivil toplum kuruluşlarımız insani açıdan birçok yardımı başardılar. Ancak bunlar yetmiyor. Arakan 1800’lü yıllara kadar güçlü bir devlet. 1885’de İngilizlerin bölgeye girmesiyle Müslümanlara yönelik zulüm politikaları başlıyor. Şuan Myanmar’ın 7 eyaletinden biri olan Arakan’ı o dönem İngilizler kendi mandası olarak görüyor. Devletin bütün kurumlarını yok ediyor. İngilizler Kıbrıs’ı Rumlara, Filistin’i Yahudilere teslim ettiği gibi Arakan’ı da Myanmar’da Budistlere teslim ediyor. Myanmar’da halen 40 küsür din var. İngilizlerin kurduğu Budist bir tarikat ise, bütün dünyaya hakim olacak Müslümanları ancak kendilerinin durduracağına inanıyorlar bu yüzden de katliamlarını insanlık dışı muamelelerini meşru görüyorlar” dedi.
İNGİLİZ EMPERYALİZMİNİN ESERİ
İngiltere hakimiyetinde Burma sultanlığı olarak adlandırılan ülkenin Myanmar’a dönüştürüldüğünü belirten Eryılmaz, “1942’de 150 bin Müslümanı katlediyorlar o gün bugündür sürekli bölgede irili ufaklı çatışmalar oluyor. 50-100 kişinin ölmesi dünya gündemine hiç gelmiyor. 1992’de 200 bin Arakanlı Bengladeşe göçtü. 2006’da tekrar katliamlar oldu. En son tarih 25 Ağustos’ta oldu. Kuyular kazılıp, içerisine insanlar doldurulup üzerine çalı çırpı atılarak yakılan insanlar var. Gözünün önünde çocuğunun bebeğinin kafası kesilenler olmuş, en acısı, kocası veya erkek kardeşinin önünde tecavüze uğrayan kadınların dramı. Bunun adı dinle adı Budizm de olsa bir alakası olmaması lazım. Canlı canlı, kolu bacağı çapraz kesilenlerden tutun, süründürüle süründürüle öldürülenler. Birçok hadise dinledik” dedi.
MÜSLÜMANLAR KATLEDİLİYOR
Arakanda katliamın sebebinin İslami kimlik olduğunu belirten Eryılmaz, “Arakan’da yaşam hakkı bulamayan insanlar herşeylerini bırakarak Bangladeş’e kaçıyorlar. Özellikle son gelen insanlarda psikolojik travma had safhada. Bunlara yapılanları isimlendirmekte vahşet kelimesi bile hafif kalıyor” dedi.
DİNİ MÜESSESELERE İHTİYAÇ VAR
Bangladeş’in fakir bir ülke olduğuna dikkat çeken Eryılmaz, “İnsanların ilaca, yemeğe, giyime, barınacak eve ihtiyacı olduğu kadar din ile bağını canlı tutacak kurumlara da ihtiyacı var. Bu insanları daha çok psikolojik tedavi altına almak lazım. İlacı, gıdası, veriliyor. Son bir aydır açlıktan ölen kimse yok. 12-13 tane büyük kamp var. Kampın bir tanesinin 300 bin nüfusu var. Cumhurbaşkanımız ve eşi hanımefendinin gayretleriyle birçok sorun çözüldü. Biz vakıf olarak kamplarda külliyeler yapıyoruz. Kısa süre içinde bölgede 20 külliyeye ulaşmayı hedefliyoruz. Aziz Mahmud Hüdayi vakfı olarak, bu insanların bir araya gelebileceği namaz kılabileceği, çocukların eğitim alabileceği mekana ihtiyaç var. 300 metrekare mescit, bambulu üstü metal uzun süre ayakta kalabilecek yapı, sağında ve solunda kız ve erkek olmak üzere medrese, tuvalet banya çok büyük ihtiyaç, hanımlar banyosunu çadırda, erkekler derede yıkanıyor. Daha dış bölümünde 8-10 kabinli tuvalet banya yapalım dedik, Mescid, medrese, tuvalet banya, su kuyusu, solar enerjili paneller, maliyetleri çok fazla değil. Diyanet vakfı ile beraber çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Haber linki: http://milatgazetesi.com/dunya/arakanda-islamin-izleri-siliniyor-h125999.html