Geçen yılki (2021) kurban orgazisyonumuzda görev alan gözlemcilerimizden unutulmayan hatıralar…
ÜZERİNDEN DUA EKSİK OLMAYAN ÜLKE: TÜRKİYE
Kurban gözlemcisi olarak Tanzanya’ya vardığımızda Hüdayi Vakfımızın inşa ettiği sadaka-i cariye eserleri görme fırsatım da oldu. Cami, külliye, su kuyusu ve yetimhaneler inşa etmek en önemli hayır işlerindendi.
Tüm bu güzelliklere şahit olurken bayramın ikinci günü Manyara’nın Langasese köyünde Abdulhakim b. Süleyman adlı bir abimizle tanıştık. Ona, “Müslümanların kardeş olduğunu, Türkiye’deki Müslüman kardeşlerinin onlara selam ve dualarını getirdiğimi” söyledim. Yüzündeki tebessüm, gözlerinin parlaması görülmeye değerdi. Ardından ellerini semaya kaldırıp gönülden dua ederek: “Köydeki kadınlar her çarşamba günü köyün mescidinde toplanıp Türkiye için dua ederler.” dedi. Bunları duyunca şaşkınlığımı gizleyemedim ve canı gönülden “Amiiin” dedim.
Demek ki geçmişte olduğu gibi günümüzde de kıtaları aşan nice dua ordularının, üzerinden dua eksik olmayan Türkiye’mizin yanında olduğuna kanaat ettim. Buna vesile olan necip ve hayırsever milletimize teşekkür ederim. Cenab-ı Hak bu yardımseverliği, hayırseverliği milletimizden eksik etmesin. Amin!
Oğuzhan AKGÜL
22 Temmuz 2021 Perşembe
Dodoma – Tanzanya
“İSLAM’A MUHTAÇ BİNLERCE YÜREK VAR“
Gözlemci olarak geldiğim Burkina Faso’da yüzlerce kurban kesilecek, emanetler sahiplerine ulaştırılacaktı. Neresinden baksanız büyük bir organizasyondu bu. Hüdayi’nin vakıf yetkilileri ve gönüllüleri de tatlı bir telaş içinde en güzel hizmeti sunabilmek için seferber olmuşlardı. Herkeste ayrı bir güzellik, ayrı bir meziyet vardı. Kimi birkaç senedir, kimisi de birkaç aydır samimi bir şekilde gayret ediyorlardı. Ülke koordinatörü Remzi Şeker Bey “Kurbanın kendisi ibadet olduğu gibi organizasyonu da bir ibadet, bunu unutmayacağız ve asıl odak noktamız daima bu olacak” hatırlatmasıyla kurbanda görev alacak tüm ekibi motive etti ve önümüze güzel bir yol haritası çıkardı. Neyi yapıp neyi yapmayacağımız hususunda kafamız netti artık. Herkese gideceği köyün, kurban kesiminde bulunacağı bölgenin adı söylendi ve sabah erkenden hazır olmamız telkin edildi.
Kurban ibadeti sahiden de çok manidar ve ibretlikti. Ölümle hayat arasında, incecik bir bıçak darbesi vardı, gözümüzün önünde varlık bir anda yokluğa karışıyordu. “Kurban edilen bu hayvanların yerinde biz de olabilirdik” düşüncesi kalplerden geçiyor, bizi yaratan ve yaşatan Rabbimize karşı acizliğimizi hissediyorduk. O hayvanların teslimiyetle boyun büküşleri, ölüme yürüyüşleri ibretlikti gerçekten.
Burkina Faso’da dinlediğim ibretlik bir hadiseyi de paylaşmak istiyorum: Hidayete kavuşan putperest bir köy halkı varmış. Putları da basit bir su testisiymiş. Köyün kralı, kendilerine yardım getiren Hüdayi gönüldaşlarına Müslüman olduktan sonra şöyle demiş: “Doğrusu ben on senedir bu testinin bize hayır ya da şer vermeyeceğini, faydasının ya da zararının dokunmayacağını biliyordum, hissediyordum. Lakin yeryüzünde başka bir inancın varlığından haberimiz yoktu, sizler sayesinde aydınlanmış, hidayete kavuşmuş olduk.” Bu ibretlik söz, aslında tebliğ ve temsil sorumluluğumuzla ilgili önemli bir hatırlatma taşıyor hepimiz adına. İslam’a muhtaç binlerce yürek var, ne mutlu kurban ve diğer hizmetleriyle onların hidayetle buluşmasına vesile olabilenlere.
Süleyman Ragıp Yazıcılar
Burkina Faso
25 Temmuz 2021